SCHUBERT, ADORNO, BOŞ EV
Müzik artık hiçkimse için bir “ev” (heimat) anlamına gelmiyor. Yanılmıyorsam hiçbir zaman da olmamıştı. Örneğin Schubert için müzik mimetik, yani taklide dayalı olan şeylerden uzaklaşmak aracılığıyla sesin kristalleşmesi, böylece sanatı taklit üzerine kuran Platocu estetiğin tarih öncesi zamanlara gönderilerek zamansal olmayanın bir mutluluk vaadi olarak kutsanmasıydı. Giriş paragrafımda yer alan bu düşünceler kuşkusuz T.W. Adorno’nun henüz yirmi beş yaşındayken Schubert üstü

